Şanlıurfa 63 Haber Muhabiri Urfa’da 20 yıldır Kuyumcu atölyesi çalıştıran Mustafa Kısa ile röportaj yaptı. Kısa; bu mesleğin iki türlüsü vardır ya bu mesleğe mecbur olacaksınız ya o mesleğin aşığı olacaksınız biz bu mesleğin aşığıyız ve işimizi severekten yapıyoruz.Bizden sonraki genç nesillerimizde bu mesleğe aşina olabilmesi için bazı mesleklerimizin önünü açmak lazım. Şanlıurfa kuyumcular derneğinden bizim istediğimiz ürünlerimizin üstüne her yıl olmak üzere tarih vurulmasıdır.Sizi tanıyabilirmiyiz ?Mustafa Kısa Şanlıurfa’da yaşıyorum Vefa kuyumculuk olarak 20 yıldır bu işin içerisindeyim.Meslek ile ilgili bilgi verirmisiniz ?Geçmişten gelen tecrübelerimizi ustalarımızın bilgileriyle biz aşıladılar. Bizi aşina ettiler. Onlara öncelikle teşekkür ediyorum.20 yıllık tecrübemizi biz burada özelikle el sanatları üzerinde biz değişik tasarımlar falan yapıyoruz. Bunu halkımızı bir nebze olsun daha iyi bir yerde daha güzel bir şekilde memnun edebilirsek ne mutlu bize. Biz atölyeci olarak el emeği göz nurumuz biz ön plana koyduğumuz için genellikle yorucu oluyor ama bitirdiğimiz işin sonradan çok güzel olduğunu gördüğümüz zaman bir ferahlık geliyor ve ayriyeten müşterilerimizin memnuniyeti bizim için çok önemlidir.Bu mesleğin merakı nerden ve nasıl başladı?Bu işe merakım biz çekirdekten başladık. Küçük yaşlarda biz bu işe başladık. Allah razı olsun ustalarımızdan bize bu kadar yani yetiştirdiler. Disiplin açısından emek sarf ettiler. Bizde kendilerini mahcup etmemek için yani daha güzel şeylerden onlara yani isimleriyle de kendilerine daha güzel bir şey taşımak amacıyla biz kendilerinden Allah razı olsun diyoruz. Merakım şimdi diyor ki bu mesleğin iki türlüsü vardır ya bu mesleğe mecbur olacaksınız ya o mesleğin aşığı olacaksınız biz bu mesleğin aşığıyız ve işimizi severekten yapıyoruz. Gerçekten ürünlerimizi baktığımız zaman biz kendimiz beğendikten sonra müşterilerimize biz tavsiye ediyoruz ve onlardan da teşekkür konuşmalarını teşekkür telefonlarını alıyoruz.Bu mesleğin ne gibi zorlukları var?Bizim işin zorlukları sabah dokuzdan başladığımız zaman bu işin şeysine genellikle günün 10 saati 12 saati hep oturarak göz nurumuzu emek vererek ellerimizi yani ince şekilde olarak bu işle ilgili uğraşıp daha güzel bir şekilde yapmak en güzel temelimizdir.İkinci el altınlar sizin için nasıl etkiliyor?Şimdi ikinci el konusuna geldiğimiz zaman atölyecilerimiz çok mağdur ediyor. Bu konuda müşterilerimiz yada diyelim ki Urfa halkı bilmiyor yada değişik şeylerde söyleyeyim size bilmediği zaman vitrincilere gidiyor. Kullanılmış bir mallı bir daha parlatıp müşterilere aynı işçilikle veriyorlar. Buda atölyecilerin mağduriyetini ön plana sağlıyor. Bununla ilgili yani daha güzel adımlar atılabilmesi için yani daha bir derneğimiz inde bu işe bir el atması lazım. Tabi onlarda ellerinden geleni yapıyorlar. Vitrincinin işte bu kendi vicdanı diyelim ki bu konuda yani söyleye bileceğim bizlerin mağdur olmaması için vitrincilerin ortadan kalkmasıdır. Daha iyi bir çünkü bizim burada el sanatımızı öldürüyor verdiğimiz emeği öldürüyor verdiğimiz yılları öldürüyor. Çünkü belirli bir yıl iki içerisinde bu mesleği öğrenemiyorsunuz. Biz çekirdekten yetirdiğimiz için 20 yıldır bu mesleğin içerisindeyiz ve belki bir 20 yıl daha kalacağız yani onun için özellikle Urfa halkına söylüyorum ikinci ellere kesinlikle yanaşmasınlar. Atölyecilerimiz vitrincilerimiz vardır. Yeni ürünler üzerinden kişilikleri aynıdır ama yeni ürün alsınlar onu demek istiyorum.Halk alacağı ürünün ikinci el olup olmadığını nasıl anlayabilir?Şimdi ikinci ellerde şöyle bir şey vardır. Biraz daha karamsıdır ama parlatılmış şekilde atölyecilerimize gönderirler parlatırlar. Bir daha aynı şekilde müşteriye bunu satarlar ama yeni ürün olduğu zaman sap sarı daha parlak daha göze aşina edebilen ürünlerimizdir bunların zaten farklarına varacaklardır aldıkları zaman. Ürünlerimizde şöyle bir şey söyleyeyim size ikinci el olayını gerçekten Urfa’da bitirmemiz icap eder. Neden diyeceksiniz bu mesleğe bizler kolay kolay yetişmedik. Bizden sonraki genç nesillerimizde bu mesleğe aşina olabilmesi için bazı mesleklerimizin önünü açmak lazım özelikle kuyumculuk sektörünün bunla ilgili ben kendim yani bir şeyler yapmak istedim de tabi fırsatlar şeyler bu kadar olduPeki, efendim sizce bunlara nasıl bir çözüm bulunabilir?İkinci elin ortadan kalkması için öncelikle biz kuyumcular olarak Şanlıurfa kuyumcular derneğinden bizim istediğimiz ürünlerimizin üstüne her yıl olmak üzere tarih vurulmasıdır. Zaten o tarihle beraber isimlerimiz zaten kendisinden mevcuttur.Ürün kullanıldığı zaman müşteri arkasına baktığı zaman bu kaç yıllık bir ürün olduğu belli eder onun için tarih konusu bizim için çok önemlidir tarihin vurulmasını biz tavsiye ediyoruz.Ata üzerinde 2015 ,2016 ve 2017 gibi ürünlerimizde istiyoruz inşallah da bunu önüne geçerizUrfa’mızda altın piyasası nedir sizce?Urfa sektörü olarak yani biz Doğu ili olarak müşterilerimizi gerçekten itina ile seçip öyle altın alıyorlar . Zaten Doğu insanları evlendikleri zaman zaten belirlidir. Altın alışları satışları piyasamız normaldir günceldir. Yani güzel şekilde bir alışveriş oluyor tabi bu fiyatların yükselip düşmesi biraz bizi mağdur ediyor ama normal standartta hem müşteri bazında hem atölyeci bazında daha uygun olur daha güzel şekilde bir işlem olur. Hem müşteri açısından hem inip çıkması açısından müşterinin kafası bulandırmamak açısından bizler içinde biraz yükseldiği zaman sıkıntı oluyor tabiî ki biz her zaman altının düşmesinden yanayız. Onun için daima bu sabit kalsın müşterilerde altın alsınlar Urfa gerçekten güzel bir şekilde altın konusunda bütün istediği zaman altınlarını alıyorlar her hangi bir devalüasyon ortamı yoktur her hangi bir kriz ortamı yoktur. Şuanda istediğin zaman istediği yerden altını rahatlıkla alabiliyor. Ticarette oluyor olmuyor diyor isek yalan söylemiş oluruz ticaretimiz oluyor bu kadarSahte altın nasıl anlaşılır?Sahte altın zaten elinize aldığınız zaman gerçek altınla sahte altını ayırt edebilirsiniz. Ağır aynı ürünü yapabilirsiniz ama altın ağırdır. Sahte ürün hafiftir bu konuda yani müşterilerimiz daha iyi bilgi vereceği kişilerle alışveriş yapması daha güzel olur . Yastık altında altın değerleniyor mu?Şimdi bizim Doğu insanlarımız yatırım yapmak için biraz beklemek aşamasındalar.Yani ortamında şimdi ortamımızda çok güzel bir şekilde ilerlemeyi sağlıyor . Yani hem Türkiye açısından hem gelişim açısından yani illaki her insan altını alıp ta ticarete koyamıyor. O ayrı bir konu tabiî ki ev almak isteyenler oluyor zamanı bekliyorlar diyelim biz yani yastık altında kolay kolay altınını kimse bırakmaz. Yani ticareti olan insanlar zaten yapıyor ev almak isteyenler zaten yapıyor. Devletimizde Allah razı olsun zaten bütün imkânlar geliyor. Şuanda da bence bir altın üzerinde de bir programları var. Bununla ilgilide çalışmaları var şimdiden devletimize teşekkür ederim. Bu konula ilgili bizlere vukuf olduğu için bizim önümüzü açtığı için insanlarımızı bu bazda yani yönelttikleri için teşekkür ediyorum. Özellikle Cumhurbaşkanımıza Başbakanımıza Devletin büyüklerine teşekkür ediyoruz.Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.Ben teşekkür ederim bize bu imkanı verdiğiniz için..ŞANLIURFA YÖRESİ KADIN TAKILARIŞanlıurfa'da kadın takılarının genel adı "Hışır"dır. Hışır'ın Urfa folklorunda ayrı bir yeri vardır. Kız evi tarafından yazılarak oğlan evine gönderilen ve besmele ile başlayan "kesim kağıdı"nda hışır en önemli yeri tutar. En fakir kız ailesi dahi, kesim kağıdına bir gerdanlık, birkaç çift bilezik yazarak oğlan evinden talepte bulunur. Şanlıurfa yöresi kadın takıları günümüzde kullanılan malzeme ve şekil bakımından merkez ilçe, Siverek-Suruç-Bozova-Hilvan ve Harran yöreleri olmak üzere başlıca üç bölgede değişik özellikler gösterirler.I. Merkez İlçe TakılarıKuyumculuk sanatı Şanlıurfa'nın en eski el sanatlarındandır. Günümüzden elli yıl öncesine kadar Aslanlı Han bitişiğindeki "Eski Kuyumcu Pazarı" denilen kapalı çarşıda icra edilen bu sanat günümüzde Yıldız Meydanı civarındaki Pamukçu Pazarı ve Kınacı Pazarı kapılı çarşılarında sürdürülmektedir. Şanlıurfa'nın en eski kuyumcu ustalarının Halepli oldukları söylenmektedir. Bu nedenle Urfa kadın takıları ile Halep takıları arasında büyük benzerlikler görülmektedir. Şanlıurfa merkezindeki takılarda maden olarak 21 ayar altın işlenmekte, gümüş hemen hemen hiç kullanılmamaktadır.Gerdanlıklar; Başlıca gerdanlık çeşitleri şunlardır: Telkâri akıtmalı gerdanlık, hasırlı gerdanlık, incili telkâri gerdanlık, haplı gerdanlık, elmas gerdanlık (Urfa işi değildir, ancak çok yaygın olarak kullanılmaktadır.), yıldızlı üçgen gerdanlık, koruklu gerdanlık, yapraklı gerdanlık (urfa işi değildir), liralı gerdanlık, incili ve liralı gardanlık, altın hamaylı, deste, Ustanbul (İstanbul) bütünü, Urubiya, Kazya, Mahmûdiye, Beşibirlik, panaz, dobra ve onbirlik.Kolyeler; Frenk bağı, koruklu kolye, incili kolye, akik kolye, oymalı piramit kolye, taşlı kolye, kordon.Boyuna takılan gerdanlık ve kolye çeşitleri yanında ayrıca "Kelep" (inci) büyük bir öneme sahiptir ve çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Gerçek Bahreyn incisi Urfa'da tutunmaktadır. Şimdi bulunmayan bu inci halk arasında "eski inci" adıyla anılmakta ancak mezattan satın alınabilmektedir.Bilezikler; Tahta bilezik, ahıtma bilezik (telkâri kapaklı yarım ahıtma, düz kapaklı yarım ahıtma, oymalı ahıtma, şımra zencirli ve telkâri kapaklı ahıtma olmak üzere dört ayrı çeşidi vardır), fişenkli bilezik, incili telkâri bilezik, haplı bilezik, yıldızlı bilezik, taşlı bilezik, şebikli bilezik, burma bilezik (Türkiye genelinde yaygındır), liralı burma bilezik, çift çakmalı bilezik, yılanlı bilezik, fıstıklı bilezik, parparalı bilezik, urubiyeli bilezik, ayneli bilezik.Bunlardan fişenkli bilezik aslında Van işi olup Urfa'da çok tutunmaktadır. Yılanlı ve kakmalı bilezikler de İstanbul işi olup Urfa'da yaygın olarak kullanılmaktadır.Yüzükler, Yüzükler, gerdanlık ve bileziklerle birlikte takım olarak kullanıldıklarından çeşitleri de bunlara göredir.Başlıca çeşitleri; Telkâri yüzük, haplı yüzük, koruklu yüzük, taşlı yüzük, incili telkari yüzük, parparalı yüzük vs.Küpeler: Bunların da çeşitleri gerdanlık ve bileziklere göredir. Başlıca çeşitleri şunlardır: ıncili küpe, koruklu küpe (salkım küpe de denilir, altın koruklu ve inci koruklu olmak üzere iki ayrı çeşidi vardır.), telkâri gül küpe, kuşlu telkâri küpe, haplı küpe, yıldızlı küpe, yapraklı küpe, taşlı küpe, incili yıldızlı küpe.İğneler: Urfa'da "Dal-Gögüs Dalı" olarak adlandırılan iğnelerin başlıca çeşitleri şunlardır. Telkâri Urfa Kelebeği, Papatya, ıncili ığne (buket iğne), Yıldızlı ığne.Kemerler: Frenkbağı kapaklı kemer, liralı kemer, telkâri kemer.Siverek-Suruç-Bozova ve Hilvan Yöresi Takıları:Bu yörelerde daha değişik kullanım yerleri olan ve değişik adlarla anılan gümüş ya da altın taklidi takılar kullanılmaktadır.Tepelik: Başa takılan tacın (fes) üzerine tutturulur. Üst kısmı telkâri işlemeli, çevresi gümüş paralardan oluşan saçaklarla süslüdür. Diğer adı Taç'tır.Üçkor: Fesin alt kısmına, alından yukarıya takılır. Ortasında yuvarlak ve mavi taşlı bir göbek, yanlarında üç sıra zincir bulunur.Levzik: Üçkor göbeğinin altına takılır, alına doğru sarkar.Reşme: Fesin iki yanına takılır. Şakaklardan yanağa doğru sarkar.Gerdanlık: Levziklerin bir zincir üzerinde sıralanmasından meydana gelmiş çeşitleri olduğu gibi, haplı, salkımlı ve akik çeşitleri de vardır.Tasma (Beğnik): Boğaza takılır. Anadolu'nun bazı yörelerinde "Gıdıklık" denilmektedir.Küpe: Hilâl şeklinde ve alt kısımları saçaklı modelleri yaygındır.Frenkbağı: Ortası fiyong şeklinde, yanları geniş zincirlidir. Urfa merkez ilçede de yaygın olarak kullanılmaktadır.Hamaylı: Üzerinde ayet ya da duaların yazılı olduğu kağıtları muhafaza eden bu takıların silindir biçimli telkâri olanlarının yanında, çok ince sigara tabakası şeklinde kapaklı olanları da vardır. Boyuna takılan bu takı koltuk altından bele doğru sarkar.Göğüslük: Yuvarlak şekilde, göğsün şekline göre biraz bombeli ve telkâri süslemelidir. Alt kısımları yarım ay şeklinde saçaklı olan göğüslükler ortalarındaki bir iğneyle sağlı sollu olarak göğüslere tutturulur.Kemer: Telkâri olarak gümüşten yapılır. Tokaları değişik modellerdedir.Bilezik: Telkâri süslemeli ve menteşeli (tahta bilezik) olan tipleri yanında, uç kısımları yılan başı şeklinde, kalın yuvarlak gümüşten olanlar da vardır.Hızma: Buruna takılır. Altın ve gümüş çeşitleri vardır.Halhal: Bilezik şeklinde ayak bileklerine takılır. Çevresi habbe denilen nohut iriliğinde gümüş toplarla saçaklıdır.Saç Koru: Arkadan başın üzerine takılarak omuzlara kadar sarkan bu takı, saç görünümünü veren siyah ipekten yapılmıştır.Saç ığnesi: Saç korunun alt kısmına takılır.Enselik: Başın arkasıda sağlı sollu olarak saç korunun üzerine takılır ve enseye doğru sarkar. Dört sıra halinde saçaklı, madenî bir takıdır.Maşallah: Alına takılıdır. Üzerinde "Maşaallah" yazılı, etrafı saçaklı, plaka halindedir.Harran Yöresi TakılarıHarran yöresinde baş üzerinde takı kullanılmayıp hızma, küpe, bilezik ve kemer türünde takılar kullanılmaktadır. Bu bölgede kadınlar takıdan ziyade "Dövme" denilen el ve yüze yapılan süslemeleri tercih etmektedirler. Dövmeler göstermiş oldukları motif zenginliği açısından ayrı bir inceleme konusu teşkil ederler.Hizem: Burna takılır. Hızmanın sarkan şeklidir.Verdine: Hızmanın sabit biçimidir. Gümüş ya da altından yapılır.Hınnegiy: Altın, gümüş, boncuk ya da karanfilden yapılan bu takı boyuna takılır.Lebe: Şerit veya ipe takılan, bele kadar sarkan bir takıdır. Altın gümüş liralı ya da boncukludur.Zincir: Gümüşten yapılmış olup, iki-üç kor (sıra) halinde boyuna takılır.Suver: Bilezik çeşididir.Hatem: YüzükHücuz: HalhalDılle‘e: Çocukların perçemine takılır.
Gündem
13 Ağustos 2017 - 18:14
Urfa'daki Altın Takıların üzerine Tarih vurulmalı-Videolu Haber
Şanlıurfa 63 Haber Muhabiri Urfa’da 20 yıldır Kuyumcu atölyesi çalıştıran Mustafa Kısa ile röportaj yaptı.
Gündem
13 Ağustos 2017 - 18:14