Tatlıses'in hayatını Sinemada oynamak istiyor

1979 yılında Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde dünyaya gelen Sabret Bakırcı. 12 çocuklu ailenin 7.nci çocuğuydu.

Seda Sayan’dan Beyaz Show’a kadar birçok realty programa davet edildi, birçok dizide oynadı. Çünkü o hayranı olduğu İbrahim Tatlıses’e neredeyse bire bir benziyordu. En büyük iki hayali vardı; bunlardan ilki İbrahim Tatlıses’in heykelini yaptırmak, bir diğeri ise İbrahim Tatlıses’in hayatının konu alacağı bir filmde oynamak… Şöhreti Urfalı İbo olarak bütün dünyaya yayılan Sabret Bakırcı, İbrahim Tatlıses ile tanışması ve hayatındaki tüm değişenleri ile paylaştı.

BU BENZERLİĞİNİZİ NASIL KEŞFETTİNİZ?

İbrahim Tatlıses’e benzerliğim 16 yaşlarında iken fark edilmeye başlandı. Askerlik dönüşünde artık bıyıklarım falanda çıktıktan sonra herkes bariz olarak benzetiyordu. Bir gün bir akrabamız benden su istedi. Getirdim… Suyu içti yarısını yüzüme fırlattı. Ben çok mahcup olmuştum… Bana döndü dedi ki; ‘Sen İbrahim Tatlıses’e ne kadar çok benziyorsun’.Ben içimden geçiriyorum ‘acaba benziyor muyum gerçekten?’ diye. Daha sonra bir kahveci ağabeyimiz beni yanına çağırdı. Elinde bir fotoğraf vardı. Fotoğrafı bana doğru uzattı ve ne zaman çekildiğimi sordu. Ben baktım fotoğrafa ve hatırlamadığımı söyledim. Sonra bana baktı ve güldü, ‘Bu zaten sen değilsin. Bu İbrahim Tatlıses’in fotoğrafı’ dedi. İnsanların tepkileriyle bende farkına varmaya başladım.

PEKİ NASIL KEŞFEDİLDİNİZ?

İzleyici olarak bir programa katılmıştım. Orada yapımcıların dikkatini çekmişim. Beni görmüşler ve görüşmek istediler. Daha sonra Seda Sayan beni görmüş, programına davet etti. 2006 yılında yapılan ‘Ünlülerin Benzerleri Yarışması’ programında birincilik aldım. Programdan sonra da herkes beni çağırmaya başladı. Filmlerde, dizilerde oynadım, programlara çıktım. Kendimi herkese gösterme ve tanıtma şansı yakaladım.

BU BENZERLİKLE İLGİLİ İLGİNÇ BİR ŞEY YAŞADINIZ MI?

Avcılar’da yürürken bir bayan arkamdan koşturdu. ‘İbrahim ağabey’ diye bağırdı. Bende arkamı döndüm baktım. ‘Bekle annem geliyor’ dedi. Bende Urfa’dan akrabalar, beni tanıyorlar sandım. Durdum bekledim. Bir baktım kalabalık geliyorlar. İçlerindeki bayanlardan biri hamileydi. Tanıştık, fotoğraf çekilmek istediler, çekildik. Sonra hamile olan bayan,‘Çocuğumun sana çok benzemesi için etrafında yedi kere dönebilir miyim?’ diye sordu. Bende tabi dedim ama şaşırdım. İlk defa böyle bir şey duymuştum. Yedi kere etrafımda döndü. O sırada herkes toplanmış bize bakıyorlardı. Daha sonra durdu ve dedi ki; ‘Peki sesinin sana benzemesi için ne yapabilirim?’. Bende ‘Ne yapmak istiyorsan onu yap serbestsin‘ dedim.

İBRAHİM TATLISES İLE NASIL TANIŞTINIZ?

İbrahim Tatlıses ile tanışmadan önce annesi ile tanışmıştım. Bir gün fabrikadan çıkmıştım yürüyordum. Bir kalabalık gördüm. Baktım kadınlar çiğköfte yoğuruyorlar. Beni görünce yanlarına çağırdılar ve otur dediler. Oturdum ve içlerinde çiğköfte yoğuran kadın bana İbrahim Tatlıses’in annesi olduğunu söyledi. Yeğenleri de oradaydı bana bakıp bakıp‘Dayıma ne kadar çok benziyor’deyip gülüyorlardı. İbrahim Tatlıses ile Beyazıt Öztürk aracılığıyla tanıştık. İbrahim Tatlıses’in konuk olduğu Beyaz Show’a beni davet ettiler, sürpriz yapmak için. İbrahim Bey’in beni görmemesi için önce saklandı. Canlı yayın başladıktan sonra Beyaz beni stüdyoya davet etti. Sahneye çıktığımda İbrahim Tatlıses çok şaşırdı. Beni ilk defa o anda görmüştü, baka kaldı. Defalarca ‘Sen nereden çıktın, sen kimsin’ diye sordu. Bende kendisinin oğlu olduğumu söyledim. Daha sonra beni alnımdan öptü. O günden itibaren hep arkamda destekçiydi, hep bana babaydı. Kendisini çok seviyorum. Babam derim kendisine zaten. Onun başına gelen bir şey benim başıma gelmiş sayarım.

BENZERLİĞİNİZİN SİZE AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARI NELERDİR?

Bu benzerliğin bana hiç zararı olmadı. Ama faydası çok oldu. En başta beni artık bütün dünya biliyor, tanıyor. Daha ötesi olabilir mi? Bugüne kadar bana hiç kimse yaptığım işten dolayı tepki göstermedi. Herkes bağrına bastı. Türk halkı beni hep çok sevdi.

URFA’DAKİ HAYATINIZA DAİR NELER HATIRLIYORSUNUZ?

Benim ailemin yarısı İstanbul’da, yarısı da Urfa’da. Hal böyle olunca bizde Urfa’ya çok sık gidip geliyoruz. Ama yine de memleketimi çok özlüyorum. Benim hayatımın en neşeli günleri orada geçti. Eskiden Urfa’da her Cumartesi - Pazar sinemaya giderdik. Bizim için çok büyük eğlenceydi. Bütün aile toplanıp pikniklere giderdik. Çok güzel günler yaşadım Urfa’da.

GELECEĞE DAİR YAPMAK İSTEDİKLERİNİZ NELERDİR?

İbrahim Tatlıses’in heykelini yaptırmak ve yanında da Türk bayrağının dalgalanmasını sağlamak istiyorum. Bu benim ilk hayalim. İkincisi ise, İbrahim Tatlıses’in 12 yaşından Fırat dizisine kadar olan hayatını oynamak istiyorum. Bu projeyi hayata geçirmek için çalışmalar yapıyorum.