Mustafa Akkuş, Şanlıurfa Gazetesi'ne yaptığı açıklamada şu ifadelerde bulundu: "Bıçak üretimi yapıyorum, bu mesleğe ilk olarak merakla başladım. Tabi ki başka işlerde de çalıştım ama atölye işlerine her zaman ayrı bir ilgim vardı; hobi olarak başladım. Ufak tefek siparişler gelince, artık devam etmeye karar verdim.
Bıçak konusunda şu an Şanlıurfa'da birçok ilin bilinen, sevilen bıçak markaları var ama kasap camiasına baktığımızda herkes eski bıçakları daha çok özler ve sever. Örneğin, 'sarı perçin' dedikleri bir bıçak var, bunun meraklısı gerçekten bunu arar ve bulduğunda alır. Günümüzde her şey fabrikasyon; el yapımı bıçaklar ise oldukça az. Benim de bu işteki amacım, ne kadar seri üretim yapmaya çalışsam da, el yapımı olarak devam etmek. Isı işlemleri, yana kaçma işlemleri gibi her aşama tamamen el yapımıdır; burada 500 tane bıçak da çıksa, her biri elde tek tek yapılır.
Her bıçağın kendine has kullanım özellikleri vardır. Örneğin, mutfak bıçağı farklıdır, kasap bıçağı farklıdır, avcı bıçakları da farklıdır. Avcı bıçaklarının sert olması ve darbe dayanımının yüksek olması gerekir. Kasap bıçakları ise yumuşak olmalıdır; bu da bir kıvama sahiptir. Masata kolayca gelecek şekilde yumuşak olacak ama ağzı kemiğe değdiğinde kolayca körelmeyecek kadar sert de olmalıdır. Bu kıvamı tuttuğunuzda, hem siz memnun olursunuz hem de kullanıcı memnun olur.
Bıçak almadan önce, ilk olarak bıçağı nerede kullanacağınız önemlidir. O bıçağı mutfakta mı kullanacaksınız? Yoksa kasaplık için mi? İlk olarak bunun seçimi yapılmalıdır. Daha sonra, bu seçime göre bıçak tercihini yapmak gerekir. Kasap bıçaklarında örnek verirsek, yanak açımı çok önemlidir; yanakların düzgün bir şekilde açılması gerekir, aynı şekilde kesici ağzının da buna göre açılması gerekir. Veya mutfak bıçağı diyorsanız, kasap bıçağı gibi sürekli çabuk körelecek bir şey değildir. Kasap, bıçağını sürekli elinde tutar ve masat kullanarak çalışır ama mutfak bıçağı böyle değildir. Mutfak bıçaklarında daha sert çelikler tercih edilebilir ya da mevcut çelik daha sertleştirilmiş olabilir. Veya doğada kullanacağınız bir bıçaksa, örneğin kampa gidecekseniz, o bıçağın ağız açımı, yapacağınız işleme göre ayarlanır. Domates kesecekseniz veya odun kıracaksanız, ustaya bunu bildirirsiniz ve bıçağın özellikleri buna göre belirlenir.
Maalesef Şanlıurfa bu konuda biraz zayıf; malzeme tedarik etmek oldukça zor. Bu yüzden kullandığım malzemelerin yüzde 90’ını il dışından temin ediyorum. İstanbul'dan, gerektiğinde Adana'dan çelik alıyorum çünkü Şanlıurfa’da bu malzemeler bulunmuyor. Bu firmalarla iletişime geçip anlaşmalar yaparak, ihtiyaçlarımı karşılıyorum. Şayet Urfa'da bu tür tedarikçiler bulunsaydı, iletişim çok daha kolay olurdu ve maliyet de daha uygun olurdu.
Bu işe başlarken amacım, işimi büyütmekti; Türkiye’nin markaları arasına girmek ve yurtdışına da satış yapabilmekti. Adımlarımı buna göre attım. Örneğin, şu anda kasap bıçaklarının üretimine başladım. Bu sürecin tamamlanması 4-5 ayımı aldı. Kasap bıçaklarını yapmak, sadece ısı işlemi yapıp göndermek değil; bıçağı yaptıktan sonra, kasap arkadaşlarımın geri dönüşlerini alarak, bıçakları onların istekleri doğrultusunda şekillendiriyorum. Örneğin, ağabeyim de bu süreçte çok yardımcı oldu. 'Bu bıçak yumuşak olmuş, biraz sertleştir,' ya da 'çok sert olmuş, biraz yumuşat' gibi geri bildirimler alarak, bıçakları kasapların isteklerine göre doğru kıvama getirdim. Şu an yaptığım her kasap bıçağı bu şekilde üretiliyor. Amacım, müşterilerim ürünlerimi sevsin. Sadece bir şey satmak değil, ilerlemek istiyorsanız, alan kişinin memnuniyetini sağlamak gerekir. Böylece hem müşteri kazanır, hem de ben kazançlı çıkarım.
Bizimle iletişime geçmek isteyen vatandaşlarımız, internet üzerinden veya WhatsApp aracılığıyla bize ulaşabilirler."