Şuan daha çok sosyal medyadan gençlerimizi vuruyor küffar ehli, İslam’ı yıkmak isteyenler, aile yapımızı bozmak isteyenler. Sosyal medyadan bizlere saldırıyorlar, televizyonlardan saldırıyorlar, filmlerden, dizilerden vs. şuan bizim kanayan yaramız budur. Gençlerimizin de ellerinden telefon düşmüyor ama buraya gelen insan zikre alışıyor, telefonun yerin bu sefer tespih almaya başlıyor, Kur’an almaya başlıyor, kitap almaya başlıyor, bu sevgiyi medreseler yüklüyor onlara. Buna da kolayca herkesin gücü yetmez, bu sözle olmuyor, manevi Tesfir lazım, Mürşidi Kamil lazım ve Mürşidi Kâmilimiz sayesinde gençlerimizi bu şekilde korunmuş oluyorlar. Şuan en büyük sıkıntımız sosyal medyadır, şuan Tiktok belası var başımızda buradan onun da mesajını verelim, kardeşlerim tiktok kullanmayalım, kullananları da uyaralım.Rufai yolu Mukahhel Ocağı yetkilisi İlyas GÜN yaptığı açıklamada ; 8 yıldır bu medreseye hizmet etmekteyim, meslek olarak şuan bir fabrika da çalışıyorum, resim öğretmenliği mezunuyum.MEDRESE 2013 YILINDA FAALİYETE BAŞLADI.Gün, Şeyhimiz bu medreseyi 2013 yılında manevi geçmişi, birikimi, aldığı icazetle bu medreseyi açtı. Şeyhimiz ve dervişleri, sevenleri hep birlikte burada çalıştılar, emek verdiler, maddi ve manevi katkılarla hep beraber burayı oluşturdular. Burada şuan İslam dinini doğru anlamamız için, Ümmeti Muhammed’e fayda sağlamak için, Rasullah’ın sevgisini ümmete aşılamak için çalışmalarına şeyhimiz ve dervişleri halen devam etmekteler. Program olarak burada daha çok eski Osmanlı döneminde ki tekke usulü eğitim verilmektedir. Rufai tarikatı üzerine tasavvuf eğitimini vermekteyiz, burada Perşembe ve Pazar akşamları resmi programlarımız var. Bu programlar da akşam yemeği ziyafetiyle başlar Akşam Namazımız, Dini sohbetimiz, Ayetler, Hadisler, Dini, Fıkhi konular işlenir ondan sonra Yatsı namazı kılınır ardından Kur’an tilaveti, çeşitli tesbihatlar sonra Rufai halka zikri kurulur. Rufai halka zikrinde Allah’ın isimleri, istiğfarlar, Salâvatlar, Methiyeler, Dualar ile beraber halka merasimi de bitirilir. İnsanlara burada oluk oluk Rahmet yayılır, Allah dostlarının da buraya yapmış olduğu himmetlerle insanlar farklı feyizlere kavuşurlar. Ve bu feyizlerden kastımız; İnsan dış dünyada ki, iş hayatında ki stresi, günah kirlerini, manevi baskıları, kalp sıkışmalarını gibi çeşitli ahvalleri burada üzerlerinden atarlar, Allah ile beraberliği sağlarlar bu beraberlik ile birlikte insanın kalbi açılır. Ve insan hayata daha güzel bakmaya başlar, Allah’ın nazarı ile bakmak deriz ya işte bu şekilde bakmaya başlar ve insan da rahmet duygusu gelişir. Allah Resulüne daha çok yaklaşırlar, Sünneti Seniyye’ye yaklaşırlar ve Dini Mubini İslam bu şekilde burada insanlara yayılır. Dışarının kötü amellerinden kasıt günlük hayatımız da hepimizin başındadır, en basit örnek günlük olarak belki binlerce kez gıybet yapıyoruz, belki binlerce kez harama bakıyoruz, belki binlerce kez insanların kalplerini kırıyoruz bunların her biri birer günahtır. Her biri birer zulmettir, Allah ile aramızda ki manevi bağa birer perdedir bu perdeleri kaldırmaya yarar zikir halkaları, zikir halkalarının en büyük fonksiyonu Allah ile beraberliği sağlamaktır. Rufai Hz.nin tertip etmiş olduğu bir zikirdir bu, belli sayıları vardır, belli usulleri vardır, ışık kapalı karanlıkta yapılır ki insanların dikkatini dağıtacak unsurlar ortadan kalksın. İnsan tam kalple ve tüm beden ile Allah’a yönelebilsin bunu sağladığımız zaman Allah’ın izni ile zaten yaşayan herkes zaten bilirler. Bedene farklı bir ferahlık gelir, insanın ufku açılır, derler ya Zikrullah çalışmayan hücreleri dahi çalıştırır işte tarikatın farkı budur.ŞER’EN İNSANLARA FARZ OLAN ŞEYLERDİR KUR’AN-I KERİM OKUMAK, NAMAZ KILMAK, ORUÇ TUTMAK İSLAM’IN ŞARTIDIRGün, Mürşidi Kamil çok önemli direkt Mürşit fonksiyonu devreye giriyor normal dersten farklı olarak. Ve Mürşidi Kamil dediğimiz kalp ilmi ile uğraşan Allah dostlarıdır. Bunlar okuyarak veya ezber yaparak gibi derslerden değil de manevi ilimlerden, manevi imtihanlardan, işin ehlinden eğitim alarak buraya geldiler ve icazet aldılar, icazetleri vardır, o icazet demek yani bu belgeyi ben aldım, çalıştım, benim üstadım bu işi bana layık gördüğü için ben şuan burada bu işi yapıyorum. Tarikatın en büyük unsuru budur, ilk icazette Hz. Ali Efendimizden Hasanı Basri Hz. Verilmiştir o günden bugüne tasavvuf dersi, tarikat dersi ehil insanların ellerinden günümüze kadar teşrif etmiştir, gelmiştir Elhamdulilah. Tarikat, tasavvuf bir gönül işidir, sözle, dille okumakla olmuyor bunlar zaten Şer’en insanlara farz olan şeylerdir Kur’an-ı Kerim okumak, Namaz kılmak, Oruç tutmak İslam’ın şartıdır zaten bunlar yoksa İslam yok demektir. Tarikat dediğimiz olay İslam’ın içerisinde daha derin bir şubedir, sen zaten İslami çerçeveyi oluşturmuşsun. Bir Şeyh Efendi senden Namaz sormaz, Kur’an sormaz, Oruç sormaz sen zaten Müslüman isen bunları yapmakla mükellefsin. Bir Müslüman’a sormak abestir Namaz kılıyor musun? Kâfirler de namaz kılmaz, onların alametlerini yapmak da, onlara benzemek de Allah muhafaza çok tehlikeli işlerdir. Ve şu Hadisi de söyleyelim diyor ki, Efendimiz (S.A.V) ‘’ Namaz vücutta baş gibidir, başsız vücut neye yarar? Namaz dinin direğidir, insanlar ile küfür arasında namaz vardır’’ tarikat dersleri kalp dersleridir, Mürşidi Kamiller kalp doktorlarıdır. Burada verilen zikir bir ilaçtır, tarikat mektepleri, medreseler birer hastanedir biz Müritler, Dervişler veya Avam ehli diyelim kalp hastasıyız. İlacımızı almaya Mürşide, doktora geliyoruz o da bize kendi derdimize göre ilaçlar yazıyor, bunları açacak olursak tabi örneğin kibir, kibir bir kalp hastalığıdır. Benlik, haset bu hastalıkları sen zahiri ibadetlerle atamayabilirsin, buna namaz yetmeyebilir, buna oruç yetişmeyebilir ve sen bunları hakkıyla yaptığını da bilemezsin. Evet, namaz kılıyoruz fakat ne kadar kabul oluyor? Allah kabul ediyor mu, etmiyor mu? Eksiğimiz var mı? Namazdayken bir menfaat mi gözetiyoruz? İbadetlerimizi gösteriş olsun diye mi yapıyoruz? Bunları insan hemen fark edemeyebilir, nefis öyle sinsidir ki nefisle savaşmaya, bu tuzakları çözmeye bir Mürşit lazımdır. Mürşidi Kamiller o yüzden bugün bizlere çok lazımdır, farz gibidir çünkü imanımızı onların vesilesiyle kurtarırız, onlar bizim göremediğimiz kalbin derinlerinde ki gizli menfaatleri, nefsin çevirdiği oyunları çok kolay çözdüğü için kendileri bizzat bunları yaşayıp tecrübe ettiği için bizleri uyarırlar. Bizleri doğru inanç noktasında, iman noktasında imanımızı muhafaza etmek için sürekli üzerimiz de bir uyarıcı olarak yeri gelir kardeş olarak yeri gelir bir baba gibi üstümüz de dururlar. Mürşidi Kamillerin fonksiyonu, medresenin fonksiyonu budur, bunların yanı sıra bir de başka fonksiyonlara fakir, fukarayı gözetmek olsun, yardımlar dağıtmak olsun insanlarla, fakirler ile zenginleri birleştirici etken olarak medresemiz faaliyet göstermektedir. Bu faaliyetleri gün içinde, yıl içinde çeşitli kollardan, çeşitli şekiller de hem dışarıda ki insanlardan irtibatlı olarak yürütmekteyiz. Kardeşlerimizden Allah razı olsun, bu konuda çok hizmetkârlar, istekliler, Allah’ın yolunu tutmak için bu hizmetler yapılıyor, Rasullah’ın sünnetini ihya etmek için bu hizmetler yapılıyor ehli beyt Rasullullah’tan Zeynel Abidin Hz. Vardı o geceleri sırtında çuvalla fakir fukaranın evini gezerdi, bütün fakirleri gezerdi ve kimseye görünmezdi. Peçesini sarardı, gezerdi kapıları çalar bırakır giderdi. Bir gün mübarek zat vefat ettiğinde anladılar ki bu yardımları, bu erzakları bırakan kişi Zeynel Abidin Hz. İmiş dediler, Allah yardım etsin, şefaatleri üzerimize olsun inşallah.ŞUAN EN BÜYÜK SIKINTIMIZ SOSYAL MEDYADIR, ŞUAN TİKTOK BELASI VAR BAŞIMIZDA BURADAN ONUN DA MESAJINI VERELİM, KARDEŞLERİM TİKTOK KULLANMAYALIM, KULLANANLARI DA UYARALIM. Gün, Buranın en büyük fonksiyonlarından birisi de bizim kendimiz aile olarak zapt edemediğimiz, öğretmenler olarak, okul olarak veya emniyet olarak gerçekten zapt edemediğimiz gençlerimizi medreseler zapt ediyor. Nasıl yapıyor bunu? Allah’ın gücüyle, Allah’ın hidayetiyle, Rasullulah’ın himmetiyle inşallah Rufai Hz.nin yolunu takip ederek gençler bu manevi gücü kendilerinde buluyorlar. Burada verilen eğitim sokakta ki tehlikelere değiniyor sürekli Şeyhimiz olsun, vekillerimiz olsun, görevli kardeşlerimiz olsun şuan daha çok sosyal medyadan gençlerimizi vuruyor küffar ehli, İslam’ı yıkmak isteyenler, aile yapımızı bozmak isteyenler. Sosyal medyadan bizlere saldırıyorlar, televizyonlardan saldırıyorlar, filmlerden, dizilerden vs. şuan bizim kanayan yaramız budur. Gençlerimizin de ellerinden telefon düşmüyor ama buraya gelen insan zikre alışıyor, telefonun yerin bu sefer tespih almaya başlıyor, Kur’an almaya başlıyor, kitap almaya başlıyor, bu sevgiyi medreseler yüklüyor onlara. Buna da kolayca herkesin gücü yetmez, bu sözle olmuyor, manevi Tesfir lazım, Mürşidi Kamil lazım ve Mürşidi Kâmilimiz sayesinde gençlerimizi bu şekilde korunmuş oluyorlar. Şuan en büyük sıkıntımız sosyal medyadır, şuan Tiktok belası var başımızda buradan onun da mesajını verelim, kardeşlerim tiktok kullanmayalım, kullananları da uyaralım. Hiçbir faydası olmayan, hiçbir fonksiyonu olmayan, bir getirisi olmayan ve bizim aile yapımıza saldıran, ahlakımıza saldıran bir kurumdur, kesinlikle bunu kullanmayalım, kullananlar varsa uyaralım. Allah muhafaza, bir toplumu yıkmak isterseniz o toplumun ahlakını yıkın derler, bunu diyenler de yabancı filozoflardır, söz yerindedir, haktır, aile yapısı, ahlak yıkılınca gerçekten toplum yıkılır. Şuan onlar bunu kasıtlı yapıyorlar, Allah muhafaza biz de gençlerimizi buradan uyarmış olalım, onların önlerini bu şekilde kesmelerine izin vermeyelim. Kendi kültürümüzü, dinimizi doğru öğrenelim, aile yapımızı bozacak şeylere meyil etmeyelim.URFA’NIN 3,4 YERİNDE AYRI ŞUBELERİMİZ VAR, ÇALIŞMALARI DAHA DA ARTTIRMAYI DÜŞÜNÜYORUZ.Gün, Medreseye olan ilgi yerel olarak güzel biz bunu daha da canlandırmayı düşünüyoruz, bize yetmiyor şube açtık, Urfa’nın 3,4 yerinde ayrı şubelerimiz var, çalışmaları daha da arttırmayı düşünüyoruz. Sürekli üzerindeyiz Şeyhimizin de himmetiyle inşallah, ilgi güzel fakat yeterli değil. Daha çok gençleri çekmemiz lazım, daha çok teşvikler yapmamız lazım örneğin sizin şuan yaptığınız haber bu konuda bir yardımdır, Allah razı olsun bu da sizin üzerinize düşen bir görev gibidir, bunu herkes yerine getirse zaten bir sıkıntı kalmaz. Gençlerin buraya gelmesi demek bir toplumun düzelmesi demektir, gençlerin buradan uzak kalması demek bir toplumun Allah muhafaza helak olması demektir. Nasıl uzak olur? Dinden uzak olurlar zaten İman’dan, İslam’dan uzak olduğun zaman senin hıristiyandan, Avrupa’dan farkın kalmaz. En büyük cevher iman’dır, İslam’dır Elhamdulilah bize verilmiş kıymetini bilmemiz lazım, canlandırmamız lazım, diri tutmamız lazım bu da ancak gençlerle olacaktır, bizim geleceğimiz onlardır.MEDRESEDE MANEVİ BİR EĞİTİM SİSTEMİ VAR Gün, Bizim ders sistemimiz normal bir Milli Eğitim ders sistemi gibi değil, yoklama alınsın, belli saatler de gelinsin gidilsin veya hafızlık eğitimi veren bazı kardeşlerimiz var ders sistemimiz bunun gibi de değil. Bizim ders sistemimiz, halka açık bir şekilde işliyor, Perşembe ve Pazar günleri resmi oturum günlerimiz var bu günler de bahsettiğimiz zikir, Sh efendiden gelen özel sohbetler tertip ediliyor, insanların eksikleri burada kendi aralarında da istişare etmek suretiyle konuşulup tartışılıyor. İnsanlar bu şekilde kendilerini geliştiriyorlar, manevi bir eğitim sistemi var, bizim burada olmayan sevenlerimiz, müritlerimiz var onlar da kendi memleketlerin de, kendiişlerin de hiçbir şekilde ara vermeden kendi derslerine, zikirlerine devam ediyorlar. Oradan manevi bağlarını devam ettiriyorlar, tarikat dersi böyle bir derstir yeri gelir burada olmadan da sen manevi gıdanı alabilirsin rabıta yoluyla, zikir yoluyla, Şeyhe muhabbet yoluyla Veysel Karani Hz. Misali kendisi görmedi ama yeryüzünde onun gibi seven de görülmedi.MÜRŞİDİ KAMİLLERİN ÖNDERLİĞİNDE BÜTÜN TARİKAT ERBABI BU ŞEKİLDE İSLAM’A KANLARIYLA, CANLARIYLA HEPSİ HİZMET ETMİŞLERDİR, Gün, Tarih boyunca bugüne kadar baktığımız zaman bütün tarikatlar Allah ve Resulüne bizzat bağlı, Sünneti Seniyyeyi en mükemmel şekilde yaşayan kurumlardır. Yine tarih boyunca tarikatlar, din ayakta tutan kurumlardır, hiçbir kurum tarikat kadar dini ayakta tutmamıştır. Osmanlı zamanına geldiğimiz zaman, uzağa gitmeyelim bizim bizzat ecdatlarımızdır, bizden 100 yıl önce, 200 yıl önce onlar vardı. Hepsi bizim büyüklerimizdir ve Devleti Aliyye derler Devleti Aliyyeyi Osmaniye ne yapardı? Mürşidi Kamiller ile ihtiyar heyetleri vardı, her padişahın bir mürşidi vardı, her topluluğun kendi bölgesinde bir mürşidi bir önderi vardı. Bir tarikat devletiydi Osmanlı devleti, buraya baktığın zaman ne vardı Osmanlı’da dini istikrar vardı, dini yaşamak en mükemmel derecedeydi. Osmanlı fethederdi, asker kılıçla fethederdi, dervişler uç beyleri gibi oraya yerleşir ve Hıristiyan, ermeni halkı kendi hal dilleri ile irşad ederlerdi. Demezlerdi gel namaz kıl, demezlerdi hıristiyanlıktan vazgeç demezlerdi, onlar edebi, ahlakı, İslam’ı, Rasullulah’ın sünnetini en güzel şekilde ihya ettikleri için orada ki kâfir topluluğu, yerel halkı onlara bakarak hepsi İslamlaşırdı. Din böyle yayılırdı, bugün ki gibi adama namaz kılıyor musun diye sorulmazdı, din yaşanırdı, yaşatılırdı, bunu dervişler yapardı, dervişler manevi Fatihlerdi. Bir gaza ordusu yani savaş ordusu bir de manevi ordular vardı, manevi orduları tarikat ayağı yürütürdü. Tarikat eşittir hakikattir, Rasullulah’ın (S.A.V) yeryüzünde ki, ‘Benim canlandıranlarım, beni ihya edenler, benim âlimlerim, benim varislerim’ dediği insanlardı. Mürşidi Kamillerin önderliğinde bütün tarikat erbabı bu şekilde İslam’a kanlarıyla, canlarıyla hepsi hizmet etmişlerdir, hepsi çok büyük katkılarda bulunmuşlardır.dedi.
Gündem
24 Kasım 2022 - 16:48
Güncelleme: 24 Kasım 2022 - 16:56
Gençlerin medreseye gelmesi, bir toplumun düzelmesi demektir (Video)
Rufai yolu Mukahhel Ocağı yetkilisi İlyas GÜN yaptığı açıklamada ; 8 yıldır bu medreseye hizmet etmekteyim, meslek olarak şuan bir fabrika da çalışıyorum, resim öğretmenliği mezunuyum.
Gündem
24 Kasım 2022 - 16:48
Güncelleme: 24 Kasım 2022 - 16:56