Şanlıurfa Gazetesi'ne açıklamalarda bulunan Kenan Kahraman, dilencilik konusunda devletin daha fazla tedbir alması gerektiğini belirtti. Kahraman, “Devlet memurluğu da yaptım ve o zaman da dilencilik vardı, ama şimdi istismar söz konusu. Gerçekten ihtiyaç sahibi olan vatandaşlarımıza yardım etmemiz gerekiyor. Şanlıurfa’da her adım başı dilencilerle karşılaşıyoruz, bazen gerçekten mahcup oluyoruz. Geçen hafta Kayseri’den misafirlerim geldi, Eyüp Peygamber Türbesi’ne götürdüm, orada 1 saat kaldık ama 10 dakikada bir dilenci geliyor ve elini uzatıyor. Bu hiç hoş bir şey değil” diyerek durumu eleştirdi.
İslamî açıdan da dilenciliğin istismar edilmemesi gerektiğini vurgulayan Kahraman, "Bazen insanlar yardım edeceklerinde tereddüt ediyorlar. Dilencilerin bazıları zengin olmasına rağmen hala dileniyorlar. Lise yıllarımda Emirgan Parkı'nda gözleri görmeyen yaşlı bir teyze sürekli dilenirken, ben üniversiteyi bitirip görev yaparken o teyze hala aynı yerde dileniyordu. O kadına neden dilendiğini sordum, bana ‘soru sorma, evim var’ dedi. İnsanlarımız çok fedakâr, fakat istismara uğramamaları lazım. Gerçekten ihtiyacı olanlar gururlarından dolayı yardım istemek istemiyorlar” ifadelerini kullandı.
Asgari Ücret ve Toplumsal Denge
Asgari ücretin artırılmasında tek taraflı düşünülmemesi gerektiğine dikkat çeken Kahraman, "Asgari ücreti değerlendirirken hem devletin maliyetini hem de özel sektörün maliyetini göz önünde bulundurmak gerekiyor. Emeklilerin ve diğer vatandaşların da talepleri var. Bugün en varlıklı insan bile paranın yetmediğinden şikayetçi. İnsanlarımızın biraz daha kanaatkâr olmaları gerekiyor ve enflasyon ortamında bir tarafa fazla verildiğinde diğer tarafta sorunlar çıkabiliyor. Bu dengeyi sağlamak gerekiyor" dedi. Ayrıca, insanların birbirlerini anlamaları ve sosyal adaletin sağlanması adına dikkatli bir yaklaşım gerektiğini ifade etti.
Suriye Politikası ve Türkiye’nin Dış İlişkileri
Kenan Kahraman, Türkiye’nin dış politikası ve Suriye meselesine de değindi. "Türkiye sadece Suriye ile değil, diğer ülkelerle de ilişkilerini güçlü tutmak zorunda" diyen Kahraman, "Biz Suriyeli kardeşlerimize kucak açtık, onlara işyerleri açma fırsatı verdik. Ancak artık oradaki çalışmaların da devam etmesi gerekiyor. Suriye'deki evler yıkılmış ve ülke hala büyük zorluklar içinde. Suriyelilerin ülkelerine geri dönmeleri lazım. Ancak, bu geri dönüşler Türkiye’de bazı krizlere yol açabilir. Evini kirada tutan kişi, evini boşaltmak zorunda kalacak. Dükkan sahipleri de aynı şekilde dükkanlarını terk edebilir" diye konuştu.
Türkiye'nin dış politikasında sağlıklı bir yönetim anlayışının önemini vurgulayan Kahraman, "Fevri hareketler ve ani kararlar alınmamalı. Bütün devletler Suriye'de yatırım yapmaya çalışacak veya yönetime müdahale etmeye uğraşacak. Türkiye'nin burada akılla hareket etmesi zorunludur" şeklinde konuştu.
Kenan Kahraman, devletin iç ve dış politikada dikkatli bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini, Türkiye’nin bu süreçte sağduyulu ve dengeli bir yönetim izleyerek hem iç huzuru hem de dış ilişkilerini güçlendirebileceğini belirtti.