Yavuz, vatan savunmasının kutsallığını bir kez daha hatırlatarak, şehitlerin fedakarlıklarının büyüklüğünü dile getirdi.
"Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından, Koşar adım gitmeli onların arkasından."
Yavuz, Çanakkale'nin sıradan bir savaş olmadığını belirterek, yedi düvele karşı binlerce vatan evladının canlarını feda ederek savundukları vatanın kutsallığından bahsetti. Çanakkale'nin, vatan savunması ve hürriyet uğruna yazılmış bir destan olduğuna dikkat çeken Yavuz, bu destanı anlatmanın her Türk vatandaşının boynunun borcu olduğunu söyledi.
"ÇANAKKALE; inancın, fedakârlığın ve vatan sevgisinin en yüce mertebesi olan şehadetle taçlandığı kutlu bir direniştir."
Yavuz, Çanakkale'yi üç kelimeyle özetleyerek, "Geldiler, Gördüler, Döndüler" ifadelerini kullandı. 1915 yılında, dünyanın en güçlü ordularına karşı koyan Mehmetçik'in yalnızca silahıyla değil, iman dolu göğsüyle, vatan aşkıyla ve şehadete duyduğu özlemle savaştığını belirtti. Çanakkale'yi Çanakkale yapanın, gelenler değil, onları karşılayan ruh olduğunu vurgulayan Yavuz, bu ruhun Hoca Ahmet Yesevî'nin mayaladığı asil bir ruh olduğunu ifade etti.
"ÇANAKKALE RUHU; ÖZGÜRLÜĞÜN EBEDİ MÜHRÜDÜR!"
Çanakkale ruhunun, bir milletin dirilişinin, imanının ve şehitlik makamına olan inancının en büyük göstergesi olduğunu belirten Yavuz, Seyit Onbaşı'nın sırtladığı mermiyi, siperde "Allah-u Ekber!" diyerek şahadete koşan Mehmetçik'i ve 57. Alay'ın tamamının gözünü kırpmadan canını feda edişini örnek gösterdi. Bu örneklerin, şehitliğin ne denli yüce bir makam olduğunu gösterdiğini söyledi.
"Bu millet, ne Çanakkale'yi unutur, ne de teröre kurban verdiği aziz şehitlerini!"
Yavuz, bugün terör örgütlerine ve onların kirli oyunlarına göz yumanlara seslenerek, bu milletin ne Çanakkale'yi ne de şehitlerini unutmayacağını vurguladı. Şehitlerin ardında gözyaşlarıyla dimdik duran anneleri, babaları, evlatları ve eşlerinin olduğunu belirten Yavuz, Çanakkale ruhunun bu milletin yüreğinde her zaman dimdik ayakta olduğunu ifade etti.
"BİZE DÜŞEN: BU VATANA SAHİP ÇIKMAKTIR!"
Yavuz, Çanakkale'de vatan toprağına düşen evlatların kutlu bir miras bıraktığını ve şehadetlerinin bu milletin ruhunu ve bağımsızlık aşkını sonsuza kadar koruyacak bir mühür olduğunu söyledi. Bugün, bu kahramanların emanetine sahip çıkmanın görev olduğunu belirten Yavuz, vatan toprağının şehitlerin anlımıza yazdığı bir kader olduğunu ifade etti.
"18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 110. yıl dönümünde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatan toprağına düşerek şehadet şerbetini içen tüm aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve sonsuz şükranla anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet, makamları peygamberlere komşu olsun!"
Mehmet Yavuz, mesajını bu sözlerle tamamladı ve tüm şehitlerin hatırasını yaşatmanın her Türk vatandaşının görevi olduğunu bir kez daha hatırlattı.