Bugün

Müslüm Gürses Hakkında Sizi ŞAŞIRTACAK Gerçekler

31 Ekim 2018 - 14:29
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
NTV - Canlı Yayın İzle
NTV - Canlı Yayın İzle
Müslüm Gürses namıdiğer Müslüm babanın filmi geçen hafta vizyona girdi. Ve ilk 3 günden 600 bin seyirci toplamayı başardı. Bizde bu vesileyle büyük üstadın ilginç hayatını sizler için derledik. Gerçek adı Müslüm Akbaş olan Müslüm Gürses, 7 Mayıs 1953'te Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinin Fıstıközü köyünde, tarım işçileri Mehmet ve Emine Akbaş çiftinin ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. İlkokuldan sonra eğitime devam edemeyen Gürses, terzilik öğrenmesini isteyen babasının karşı çıkmasına rağmen 15 yaşında Adana'da bir aile çay bahçesinde düzenlenen ses yarışmasına katılarak, birinci oldu. ''İşler iyi gitmediği için'' çay bahçesinde türkü söylemeyi bırakan Gürses, terzi ve ayakkabı tamir atölyesinde çalışmaya devam etti Adana'daki bir gazinoda yeniden türkü söylemeye başlayan sanatçı, mikrofonu bir daha bırakmadı. Müslüm Gürses, aile çay bahçelerinin yanı sıra Adana'da pavyonlarda sahne aldı. Şöhret basamaklarını tırmanmak için hazırlanan Müslüm Gürses, o günlerde annesi Emine ile kardeşi Ahmet’i toprağa verdi Öldürülen annesinin katili babası Mehmet Akbaş'tı. Müslüm Gürses, cezaevine giren babasıyla bir daha görüşmedi. Sanatçı, hayatının bu noktasıyla ilgili hiçbir zaman konuşmak istemedi. Müslüm Gürses’in cezaevinden çıkan babası Şanlıurfa'da kendisine yeni bir hayat kurdu Gürses'in, 1978 yılında Tarsus'tan Adana'ya dönerken geçirdiği trafik kazasında, kendisinin içinde bulunduğu otomobili kullanan sürücü öldü. Öldüğü düşünülen Müslüm Gürses hastanede yaşama tutundu. Hayatı boyunca izlerini taşıyacağı kazada Gürses'in alnı ciddi biçimde zedelendi ve başına beynini koruyacak plaka takıldı. Bu kazadan dolayı koku alma duyusunu neredeyse tamamıyla yitirdi. İşitme duyusu da ciddi biçimde zarar gördü Sinemaya ilk kez 1979 yılında çekilen ''İsyankar'' filmiyle başlayan Gürses, dönemin şarkılı filmlerine uygun bir çok uzun metrajlı filmde rol aldı. bu filmlerde Müslüm Gürses, suça sürüklenen, alkolizmin batağına saplanmış gençleri, acı dolu hayat hikayelerini canlandırdı. Kariyerinin son döneminde de bir çoğu komedi türündeki filmde, yardımcı oyuncu olarak göründü. Müslüm Gürses'in, sinema oyuncusu Muhterem Nur ile birlikteliği, kendisi için dönüm noktası oldu. 1982 yılında Adana turnesinde ilk tanışmalarında, ''Sahneye ilk kim çıkacak'' kavgası eden çiftin yolları, bir daha ayrılmadı. Gürses, ''Esrarlı gözler'' isimli şarkısını Muhterem Nur için beslediği söylendi. Muhterem Nur ise eşinin isteğiyle sanat yaşamını sonlandırırken, Müslüm Gürses'in en büyük destekçisi oldu. Kendisine yönelik ''Şarkıları insanları umutsuzluğa sevk ediyor'' eleştirilerine, ''Ne demişiz biz, bugün batarsa güneş yarın yeniden doğar'', ''İnsanın hayatında neşenin yeri olduğu kadar hüznünde yeri olacaktır'' diyerek bu görüşe karşı çıktı. 1988-89lı yıllarda konserlerinde eli jiletli, üstü çıplak, göğsü kanlı hayranları il defa ortaya çıkmıştı. Babanın şarkılarıyla kendilerinden geçen bu hayranlar, Müslüm Gürses’in onca telkinine rağmen ellerinde jiletle göğüslerini paramparça ederlerdi. Yetmezmiş gibi, sahneye fırlar, Müslüm’ün “Bakın sahneyi terk ederim” tehdidine rağmen bildiklerini okurlardı. Müslüm Gürses’i “Müslüm Baba” yapan da bu kitle oldu. Müslüm Gürses, 15 Kasım 2012’de bir by-pass ameliyatı geçirdi. Ameliyat sonrası akciğer ve kalp yetmezliğinden dolayı yoğun bakıma kaldırıldı. Dört aya yakın tedavi gördü. 1953’te Müslüm Akbaş olarak dünyaya gelen bu garip, 3 Mart 2013’te Müslüm Baba olarak hayata gözlerini kapadı. 4 Mart 2013’te de Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.