Çok düşündüm aslında yazımın başlığının bu şekilde olup olmaması hususunda. Sancılı bir başlık oldu yani aynı yazısı gibi. Öyle başlığa bakarak sizlere eğitim sistemi hakkında nutuklar atıp ders vereceğimi sakın ha düşünmeyin. Bu yazımızda eğitimin biraz daha içine girerek eğitimi hep beraber irdelemeye çalışacağız.
Hemen hemen hepimizin çevresinde okula giden yakınları veya çocuklarımız vardır. Sizler de çok iyi bilirsiniz ki eğitim hiçbir zaman tek başına eğitim değildir. Eğitim üç sacayağından oluşmakla birlikte zamana yayılan uzun bir süreçtir. Sac ayakları diye tabir ettiklerimiz ise veli- öğretmen- öğrencidir. Bu yazımızda birinci maddemiz olan veliyi biraz inceleyeceğiz.
Hepimiz biliriz eğitimin ailede başladığını. Birey gözünü açar açmaz artık hayattan ve çevresindekilerden bir şeyler taklit etmeye ve bunun sonucunda da öğrenmeye başlar. Ancak çoğu anne baba bunu bildiği halde bilmezden gelir ve kendi davranışlarını kontrol etme zahmetinde bile bulunmaz. Çünkü çocuklar, olumlu davranışları olduğu gibi olumsuz davranışları da farkına varmadan örnek alırlar. Biz veliler de bunu bilerek buna göre davranmalı ve mümkün olduğu kadar çocuklarımıza iyi birer örnek teşkil etmeliyiz.
“Ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olur.” derler. Bütün anlatmak istediğimi özetler nitelikte bu atasözü. Sözgelimi; yalan söyleyen bir babanın yalan söyleyen çocuğu, sigara içenin ise sigaraya meyilli bir çocuğu olur. Bunlar olumsuz örnekler tabi. Bunların tersi de mümkün.
Ancak bütün bunları yapmak yerine gerek velilerimizin ilgisizliğinden gerekse de çok yoğun olduklarından başka çareler aranıyor. Mesela çocuğu erkenden okula göndermek ve “Hocam eti senin kemiği benim. ” demek maharet sayılıyor artık. Hatta bunu yapan veliler günümüzde neredeyse mumla aranıyor. Nerede çocuklarına gözü gibi bakıp onların sadece maddi ihtiyaçlarını değil manevi ihtiyaçlarını da karşılayan veliler? Nerede sorumluluğunun bilincinde olan, çocuk okutmanın sadece çocuğu okula göndermekten ibaret olmadığını bilen veliler?
Velhasılı kelam; eğitim- öğretimin görülmesi ve geliştirilmesi gereken yer elbette ki okuldur. Ancak çocukların okula belli bir donanıma sahip olarak gelmeleri alacakları eğitim- öğretimin kalitesini daha da arttıracak ve gelecek günlere daha fazla umutla bakmamıza vesile olacaktır. Çocuklarımızla ilgilenmekten, onlara karşı olan sorumluluklarımızdan ne olursa olsun bir an için bile vazgeçmemeli ve bir veli olarak onlar için elimizden ne geliyorsa yapmaya çalışmalıyız. Çalışmalıyız ki aydınlık yarınlara, güzel günlere o gençlerimizin , çocuklarımızın sayesinde daha kolay bir şekilde ulaşalım.
Teşekkür ederiz hocam sorumsuz anne ve babalar inşallah nasip almıştır özellikle sedat kılıç çocuğunun eğitim hakkını çalmıştır lütfen bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum
Çok güzel bir yazı
Teşekkür ederim.
keşke eğitim hakkında konuşurken yazındaki devrik cümleleri ve anlatım bozukluklarını da irdeleseydin. konu eğitim olunca yazıyı okurken bunlar daha çok dikkatimizi çekti başarılarınızın devamını dilerim...
1- Devrik cümle; bozuk ya da kötü cümle demek değildir . 2- Anlatım bozukluğu olan cümlelerimi alt alta yazarsanız elbette ki düzeltirim.
Ağaç yaşken eğilir hocam...Çok faydalı bir yazı olmuş
kalemine sağlık karde...