İnsan, yaşamı boyunca gelişen bir varlıktır. Belki de bu gelişim sürecinin en önemli evresi ergenliktir. Ergenlik dönemi bireyde gözle görülebilen değişimlerin çok fazla olduğu bir dönemi kapsar ve bu dönem evrenseldir.Ergenlik döneminde kişide artık yaşadığı yerin kültürünü, adetini, kurallarını öğrenme ve bunlara göre sorgulama, karşı çıkma, kabul etme eğilimleri görülür. Özellikle yetiştiği ailenin ve çevrenin tutumlarını farklı gören çocuk anne-baba ile çatışmalar yaşar.
ERGENİN ANNE-BABA İLİŞKİLERİ İLE İLGİLİ SORUNLARI
Ergen bu dönemde çok fazla isyankâr bir tavırla dolaştığı için, anne-baba otoritesini kaldıramayacak duruma gelir ve çatışmalar yaşanır fakat aynı zamanda kendini bir sorun karşısında yalnız hissettiği zaman anne-babasını yanında ister. Bu karmaşayı yaşayan ergen bu sefer kendi içinde iç çatışmaya girer.
Anne ve babanın ergene güven vermesi, iletişimi kesinlikle koparmamaları gerekmektedir.
Aile içindeki yetişkinlerin tutumları da ergenin iç çatışmalarını körükleyebilir. Örneğin;” Sen daha küçüksün burnunu sokma!” diyen bir ebeveyn başka bir zaman; “Kocaman adam oldun hala anlamıyorsun!” diye suçlaması ergeni çatışmaya iten sebeplerdir.
Aşırı koruma, bir çocuğu diğerinden daha fazla sevme, örnek gösterme ergenler için uyum problemine neden olabilir.
Ergenler, aileleriyle olan çatışmalarını bazı cümlelerle ifade etmeye çalışmışlardır;
“Ailemin benden beklentisi çok yüksek”
“Bir şeyi yanlış yaptığımda, aileme söylemekten korkuyorum”
“Eve geç gelmem veya dışarı çıkmak istediğimde sürekli problem çıkıyor”
“Ailem benim çağıma ayak uyduramıyor”
“Sürekli ders verme niteliğinde konuşmalarından rahatsız oluyorum”
Ergenin görüşleri, düşünceleri, duyguları hiçbir zaman dalga geçermiş gibi karşılanmamalı, “sen anlamazsın!” denmemeli. Eğer ergen evde bir konu hakkında görüşünü dile getirmiş, bir şeyi savunmuş ise ona cesaret verilmelidir. Bu görüş uygunsuz ve başarısız bir girişim olsa bile bu tavır değişmemelidir.
Anne babalar bu dönemin geçici bir dönem olduğunu unutmamalıdır,
Ergeni başkalarının yanında eleştirmemeli, davranışlarını başkalarıyla karşılaştırılmamaya özen gösterilmelidir,
Onun artık bir çocuk olmadığını sözel olarak dile getirmelisiniz.
Yani bu çatışmaları ergenlik döneminde kaldırmak için, dengeli ve düzenli bir iletişim kurarak bu diyaloğu güçlendirmek ve çatışmalarda çözüm yolları bulmak önemlidir.
ERGENİN VAROLUŞ SORUNU
Ergen birey, bedensel değişimler yaşarken, düşünmeleri de geliştiği için o güne kadar aklında olmayan soruların yavaş yavaş beynine yerleştiği görülür.
“Bu değişimler neden oluyor?”
Ergen kendini sorgularken aynı zamanda yaşamı da sorgulamaya başlar. Bunun sonucunda da eksik, yanlış, doğrudan çok uzak bilgilere ulaşacaktır.
ERGENİN KİMLİK SORUNU
Bir birey başkasının kendini değerlendirip ölçmesini istemesinden çok, o birey kendini ölçmeli ve değerlendirmelidir. Bir insan kendisine saygı duyuyorsa, o insan kendi gözünde iyi bir yerdedir.
Ergen, “nasıl özelliklere sahip olmalıyım” noktasında sıkıntılar yaşar. Çevresinde beğendiği ve beğenmediği insanların özelliklerini kendinde denemeye çalışır ve beğendikleriyle bütün olur, beğenmediğini ise terk eder. Bu dönemi yaşayan ergenin ailesi durumun farkında olmalıdır. Ya ona iyi örnek olmalı ya da ergenin çevresine iyi örnek olabilecek bireyler çıkarmalı veya örnek olabilecek insanların hayatlarını, kitaplarını, geçmişini hazır etmelidirler.
ERGENİN YALNIZLIK SORUNU
Bu dönemde yetişkinlerin bilmesi gereken en önemli nokta;
Dünyanın ergenlerin etrafında dönmesi!
Böyle olmasına rağmen ergen, kendini çok yalnız hisseder. Bir arkadaş ortamında bile akranlarıyla birlikte olduğunda, onlarda bu duygu karmaşasında olduğu için kalabalık ortam, onun yalnızlığını gidermez.
Yalnızlık, yalnız kalamama durumu biz yetişkinlerde de oldukça sık rastlanan bir durumdur. Çoğu kimse, bu durumdan rahatsızlık duyar ve her topluluğa katılabilir ve uyum sağlayabilir.
Ergenin yaşı gereği merakı onu oldukça fazla (istediği konularda) dinç tutar. Onun seveceği, ilgisini çekeceği bir yere yönlendiren kişi, onun için üzerinde egemenlik kurulabilecek kişi haline girer.
Ayrıca bu dönemde ergenlerin yalnız kalma korkusuyla birlikte hiç ilgilenmedikleri veya istemedikleri bir gruba dahil olmaları görülür. Genelde kendilerini büyük ve popüler gruplarda görmek istemeleri ise cabası!
ERGENLİK DÖNEMİNDE İNTİHAR SORUNLARI
Ergenlik döneminde intihar girişimlerine sık sık rastlana bilinir.
Araştırmalara göre Amerika Birleşik Devleti’nde her yıl, 10 ve 19 yaşları arasında 1900 kişi intihar kurbanıdır. (Anderson ve Smith,2003) ergenler bizzat gidip yardım istemeseler de, davranışlarından onların çaresizlikleri anlaşılabilir. Ergenin intiharında temelinde yatan olayı anlamanın bir yolu olmasa da çeşitli duygu değişimleri bir araya geldiğinde intiharı kaçış/ kurtuluş yolu olarak görüp bu girişimde bulunabilirler.
İntihar mı, dikkat çekme mi?
“Eve gitmek istiyorum”
“Artık kimse beni anlamıyor”
“Size bu yaptığınızın acısını yaşatacağım”
“Ben olmasam daha rahat olabilirler”
“Kimse beni umursamıyor”
Gibi birkaç örnek verilebilir. Ergenin karşısında olan kişi söylediği bu cümleleri açıklamasını isteyebilir. “Size bu yaptığınızın acısını yaşatacağım derken ne demek istediğini anlamam için yardım eder misin?” gibi. Ailenin ve ergenin okul hayatı sürekli gözlemlenmelidir.
SONUÇ
Ergenler, yukarda bahsetmiş olduğumuz sorunların biri, birkaçı ile sıkıntılar yaşamaktadırlar. Hatta bazılarında bunların hiçbiri rastlanmaz. Öyle ergen gençler vardır ki, olgunluklarıyla yetişkinlere kendini hayran bırakan… bilgi, edep, nezaket, sergilerler.
Ergenler, bu dönemin geçeceğini unutmamalıdır.
Unutmayın;
Yaşanan her gün bizler için bir umut, bir sevinçtir.
Zehra Yalçın, Çocuk Gelişimi,Okul Öncesi Öğretmeni